Yeşim Akbaş’ın ölümü: İntiharı çürüten mesaj
Sait Elmas
3 min read
Manisa’nın Demirci ilçesindeki polis lojmanında 14 Nisan’da silah sesi duyuldu. Sesin geldiği komiser yardımcısı Doğancan Yıldız’ın kaldığı odaya giren polis takımları, ilçede hoşluk salonu işleten Yeşim Akbaş’ı başından vurulmuş halde buldu. Yeşim Akbaş hastanede hayatını kaybetti.
İlçe Jandarma Komutanlığı grupları tarafından gözaltına alınan Yıldız, isimli denetim kuralıyla özgür bırakıldı. Yeşim Akbaş’ın vurulduğu tabancanın komiser yardımcısı Yıldız’a ilişkin olduğu belirlendi.
İKİNCİ DEFA GÖZALTINA ALINIP TUTUKLANDI
Demirci Cumhuriyet Savcılığı, komiser yardımcısı Doğancan Yıldız’ın hür bırakılması kararına, olaydan 4 gün sonra, itiraz etti. İtirazı pahalandıran Salihli Ağır Ceza Mahkemesi, Doğancan Yıldız’ın gözaltına alınmasına karar verdi. İzmir’in Bayraklı ilçesinde 19 Nisan’da tekrar gözaltına alınan Doğancan Yıldız, sevk edildiği adliyede tutuklandı.
ESKİ EŞİNİN BAŞINA 2 KERE SİLAH DAYAMIŞ
Soruşturma sırasında Yıldız’ın boşandığı eski eşi Meryem Emir’i (28) tekraren darbedip, hakarette bulunduğu, hatta başına 2 kere silah dayadığı da ortaya çıktı. Meryem Buyruk, yaşadıklarını 21 Şubat 2022’de Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Merkezi’ne (CİMER) verdiği dilekçe ve geçen yıl 3 Mart’ta Aile içi ve Bayana Karşı Şiddetle Gayret Ofis Amirliği’nde verdiği sözünde anlattı. Eski eşin dilekçesinde ve polisteki tabirinde, problemlerinin kıskançlıktan kaynaklandığını belirterek, “Annesinin ısrarı ve mesleği nedeniyle ziyan görmemesi için o periyotta şikayetçi olmadım” dediği öğrenildi.
İFADESİNE ULAŞILDI
Komiser yardımcısı Yıldız’ın, mahkemedeki tabirine ulaşıldı. Olay günü 06.00 sıralarında uyuduğunu ve silah sesiyle uyandığını belirten Yıldız, “Yerde yüz üstü bulunuyordu. Yeşim’in yanına gittiğimde gözlerinin hafif açık olduğunu ve nefes aldığını fark ettim, yalnızca buna odaklandım. Kanamasını durdurmak için havlu ile müdahale ettim. Telefonum mutfakta kaldığı için 112’yi aramak için mutfağa gittim. Yeşim’in yanına tekrar geldiğimde silahı fark ettim. Silah yerde bulunuyordu. 112’yi aradıktan sonra havlu ile müdahale etmeye devam ettim. Vazifeliler geldiğinde beni o vaziyette gördüler. Yeşim’e müdahale ederken başına, yüzüne ve omuzlarına dokundum, bunun haricinde Yeşim’e öteki bir temasım olmadı. O süreç boyunca svap örnekleri alınana kadar elimi katiyen yıkamadım. Kolonya kullanmadım.” dedi.
“BİZE MERMİNİN ATIŞA HAZIR FORMDA NAMLU YATAĞINDA OLMASI SÖYLENDİ”
Yıldız, sözünün devamında şunları anlattı:
“Olay günü, silahı yatak odasındaki bankın üzerine bıraktığımda şarjörü takılıydı, bir adet mermi de silahın namlu yatağındaydı. Silahın emniyeti bulunmamaktadır. Yalnızca silahımda tetik emniyeti var, bunu parmağınla ezmeden ateş etmek mümkün değildir. Silahta bundan diğer emniyet kilidi bulunmamaktadır. Aldığımız eğitimlerde ne vakit, nasıl bir olay yaşayacağımız bilinemeyeceği için, bize merminin atışa hazır biçimde namlu yatağında olması söylendi. Silahımı bu biçimde kullanıyordum. Olay günü de son olarak silahı bıraktığımda mermi atışa hazır haldeydi, yani Yeşim silahı aldığında silahı kurmasına gerek olmamıştır. Yalnızca tetiği ezerek silahı ateşlemesi mümkündür.”
TELEFONDAKİ SON MESAJ
Ayrıca telefon kayıtları incelenen Yeşim Akbaş’ın olaydan yaklaşık 40 dakika evvel saat 07.19’da gönderdiği son iletide işletmesindeki lazer epilasyon aygıtı için servis yetkilisine ‘Bekliyorum sizi Gürkan Bey’ yazdığı belirlendi.
