TOBB Müşterek Kurul Toplantısı, Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un iştirakiyle TOBB İkiz Kuleler’de yapıldı.
Hisarcıklıoğlu, buradaki konuşmasında, kurum olarak iktisadın tüm kılcal damarlarına ulaştıklarını, böylelikle alandaki durumu en âlâ biçimde görüp, sıkıntıları ve kasvetleri tespit ettiklerini söyledi.
Kovid-19 salgını devrinde 200’e yakın teklif ve talebi hükümete ve Bakanlığa ilettiklerini, bunların pek birçoklarının hayata geçirildiğini belirten Hisarcıklıoğlu, takviye adımlarının olumlu yansımalarının da görüldüğünü lisana getirdi.
Hisarcıklıoğlu, son devirde Türk lirasında yaşanan olağan dışı bedel kaybının büyük ölçüde geri alınmış olmasını olumlu bulduklarını ve piyasalarda istikrarın teminine yönelik her adımı desteklediklerini vurgulayarak, “Yüksek faiz yükünden kurtulmanın yanı sıra mali piyasalarda istikrar ve öngörülebilirlik sağlanmasının, iktisadın büyüme sürecine büyük dayanak olacağına inanıyoruz. Ayrıyeten kamuda bekleyen özel dal alacaklarının ödenmesine yönelik olumlu ve somut adımlar başladığını da memnuniyetle takip ediyoruz.” diye konuştu.
“Feda gerçek dalda, kar mali dalda halinde bir paylaşım olamaz”
Tüm bu gelişmelerin, gerçek bölümdeki moralleri yükselttiğini, çalışma şevklerini artırdığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
“Elbette kimi bahislerde da badireler sürüyor. Bilhassa bankalarımızın, Merkez Bankasından fonlama maliyetleri yüzde 14’e düşmesine karşın son günlerde kredi faizlerini fevkalâde biçimde artırdıklarını görüyoruz. Kimi bankaların yüzde 25-30’lar düzeyinde, hatta kredili mevduat hesaplarına 35 civarında kredi faizleri uyguladıklarını duyuyoruz. Ülkemiz iktisadını büyütecek, üretimi, yatırımı, istihdamı ve ihracatı artıracaksak, hepimiz elimizi taşın altına koymalı ve fedakarlık yapmalıyız. Feda gerçek dalda, kar mali dalda formunda bir paylaşım olamaz. Bankalarımızın artık daha vicdanlı davranmasını bekliyoruz.”
Hisarcıklıoğlu, başta hizmetler ve ticaret kesiti olmak üzere salgından en çok etkilenen ve büyümeden yeteri kadar hisse alamayan kesimler için dayanak adımlarının sürdürülmesinin de yararlı olacağına inandığını söz etti.
Güçlü büyümeyi sürdürebilmek için kredi faizlerinde ve enflasyonda düşüş, döviz kurlarında istikrar sağlanması gerektiğini ve geçmişte olduğu üzere bunun tekrar başarılabileceğini düşündüğünü lisana getiren Hisarcıklıoğlu, “Piyasalarda istikrarın teminiyle birlikte finansman maliyetlerinin de kalıcı bir formda düşürülebileceğini öngörüyoruz. Sizin, iş dünyasını, ticareti ve ihracatı destekleyici politikalarınızın değerine inanıyoruz. Sizinle birlikte birinci sefer, global ticaretten aldığımız hisse yüzde 1’in üzerine çıktı.” dedi.
Hisarcıklıoğlu, ABD ve AB’nin Asya’ya bağımlı kaynak tedariki modelini değiştirme isteğinin Türkiye’yi global tedarik zincirinde öne çıkarak muteber tedarikçi ülke pozisyonuna süratle taşıyabileceğine dikkati çekerek şunları kaydetti:
“Bunun için bir yandan istikrarı güçlendirmeye dönük adımları atarken bir yandan da 2022 ve sonrasında sürdürülebilir büyüme ve katma bedeli yüksek üretim ve ihracata dönük planlamaları yapmamız gerekiyor. Global tedarik zincirinde yaşanan dönüşümün yanı sıra yeşil mutabakat ve iklim değişikliği çerçevesinde atılan adımlar da değerli fırsatları ve tehditleri içinde barındırıyor. Bizim de Türkiye olarak bu yeni periyotta ülkemizi ve iş dünyamızı uygun konumlayabilmemiz için gereken adımları süratle atmamız lazım. Bunun için de kamu-özel bölüm diyaloğunu daha da sıklaştırmalı, ortak akılla bu süreçte kazanan ülkeler ortasında konumlanmalıyız.”