Mustafa Avkıran’dan romantik kutlama: Yaşattığın her şey için minnettarım

Oyuncu çift Mustafa Avkıran ile Övül Avkıran 26 Nisan 1993’te nikah masasına oturmuştu. 8 yaşında Alaz isminde bir oğulları olan çift, evliliklerinin 30’uncu yıl dönümünü kutladı.

“YORULDUK FAKAT BIRAKMADIK BİRBİRİMİZİ”

Mustafa Avkıran, eşiyle yer aldığı karesine, “Dile kolay. Tam 30 yıl. Hastalıkta sıhhatte, uygun günde berbat günde, çöküşte çıkışta, başarıda düş kırıklığında, yolda izde, varlıkta yoklukta, keder ve sevinçte, koşarken düşerken, açlıkta toklukta, oyunları hem kurarken hem bozarken, ayıkken kör kütük sarhoşken, endişeler denizinde nefes almaya çalışıp huzuru ararken, bir maraton koşar üzere yan yana, yorduk yorulduk zorduk lakin yılmadık bırakmadık birbirimizi, yaşadığımız mühlet de bırakmayalım birbirimizi, bir daha sıkıntı buluruz böylemizi. Seni çok seviyorum canım karım. Yoktan var ettiğin, yaşattığın her şey için minnettarım. Kaç otuzlara…” notunu düştü.

Avkıran’ın iletisine pek çok ünlü isim yorum yaparken, oyuncu Musa Uzunlar’ın “Kapmışsın gelini memnunluk yüzünden akıyor. Daim olsun” bildirisi dikkat çekti.

Oyuncu Yonca Şahinbaş da “Yaaaa çok hoşsunuz. Maratonun startı verilirken orada olmak da çok hoştu, birçok otuzlara Alaz’ınızla da beraber” diye yazdı.

“ÇOK AŞIK OLDUK, ÇOK SEVDİK”

Övül Avkıran da evlilik yıl dönümünde hislerini şu sözlerle lisana getirdi:

“30’uncu evlilik yıl dönümümüz. Çok aşık olduk, çok sevdik, çok yeterli arkadaş olduk, çok yeterli iş ortağı olduk, çok çalıştık, çok ürettik, çok yorulduk, çok şahane arbedeler ettik. Az küstük dayanamayıp daima barıştık. Birlikte hoş uçtuk, birçok gerçekleşen hayallerin ortağı olduk. Risk aldık, eğrisi doğrusu sonuçlarını birlikte yaşadık. Çok gezdik, gördük göçebeliği sevdik. Misler üzere yedik içtik. Çok hoş dostlarımız oldu, dostlarla muhabbet sofralarımız eksik olmadı. Ailemiz yanımızda oldu. Çok büyük ve hoş bir sürpriz yaparak hayatımıza Alaz geldi. Planlı değildi, büyük sürpriz oldu, mükemmel oldu hatta 8 yaşında bile oldu gereksiz süratli oldu. Neyse işte bu türlü. E boru değil bir kadeh kalkar 30 yıla o vakit yola devam.”